İngilizce'de 'desperate' umutsuz, zor, kötü anlamına gelir.

"Ne yapıyorsun?"

"Jonathan, Connect Four oyununu oynuyorum, bitirmeye çok yakınım."

"O oyun iki oyuncuyla oynanmıyor muydu?"

"Evet, ama yalnızım."

"O yüzden kendime karşı oynamam lazım."

"Sanırım çaresiz zamanlarda zor yöntemlere başvurmak gerekiyor."

"Hey, kazandım! Ve kaybettim."

Zor zamanlarda normal durumlarda başvurmayacağımız yöntemlere başvururuz. İngilizce'de "desperate times call for desperate measures" deyimi bu durumu anlatır. İki kişiyle oynanan Connect Four oyununu tek başına oynamak, gerçekten umutsuz bir durum.